TGH BAŞKANINI ARIYOR

Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu’nu (TGH) borç batağından kurtaran Başkan Nebahat Güçlü aday olmayacağını söylerken, kuruculardan Mesut Sipahi ise sancağı devralabileceği sinyalini verdi

Çatısı altında 26 derneğin bulunduğu Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu (TGH), 9 Nisan’da olağan genel kurulla yeni yönetimini belirlemeye hazırlanıyor. Almanya’daki en etkili STK’larından olan TGH’nın iki dönemdir başkanlığını yapan Nebahat Güçlü ile genel kurulda başkanlığa aday olması durumunda seçilmesine kesin gözüyle bakılan TGH’nın kurucularından Mesut Sipahi’yi gazetemizin Hamburg bürosunda buluşturduk. TGH’nın bugünkü durumuna ve geleceğine yönelik çarpıcı mesajların ortaya koyulduğu görüşmemizde Türkiye Gazetesi Hamburg Bölge Temsilcisi Erdal Altuntaş ve Bölge Haber Müdürü Nebahat Uzun da hazır bulundu. Görüşmede verilen ortak mesaj, “Her şey TGH için” oldu.

MESUT SİPAHİ
NEBAHAT GÜÇLÜ

– Sayın Güçlü, 166 bin Euro borç ile devraldığınız TGH’da sizden önceki yönetimin bazı usulsüz harcamalarla derneği iflasa sürüklediğini belirtmiştiniz. O dönemdeki yönetim için ne gibi bir işlem yapıldı?

NG: TGH’yı borçlu devraldığımızda ortada. Cevaplanması gereken bir çok sorular vardı. Bu nedenle seçimden sonra TGH’nın her iki sorumlu eski başkanına da e-postalar yazdık, ama ikisi de avukat aracılığıyla cevap verme zorunluluklarının olmadığını bildirdiler. Biz de genel kurul kararıyla bilirkişiyle görüştükten sonra dava açmaya karar verdik. Tabii hesap-kitaplar belli derecede kılıfına uydurulmuş olduğu için belgeler üzerinden hemen bir sonuca ulaşmak zor. Ama ortada eski yönetimin onayı olmadan yapılmış harcamalar var. Dava açıldı, ama henüz mahkeme olmadı.

MS: Denetleme Kurulu sözcüsü olarak görev yaptığım son iki dönemde bu işin peşini bırakmadım ve bırakmayacağım. 2011 öncesi Yönetim Kurulu ile ilgili son iki genel kurulda alınan kararlar var ve eski yönetim halen aklanmadı. Cevap verilmemesi aslında çok şey ifade ediyor.

– Geçmişte maddi açıdan büyük sıkıntılar yaşayan TGH, sizin döneminizde o güçlükleri hangi tedbirler sayesinde aşabildi ve bugünkü durum nedir?

NG: Borçlu devraldığımız TGH, 2016’yı 480 bin Euro artı ile kapattı. Yani 4 yılda toplam 646 bin Euro kazanç sağlandı. Bunu giderleri azaltma, bazı işleri kendimiz üstlenme, kira geliri, projeler üretme gibi yöntemlerle başardık.  Tüm bunları yaparken ben şahsım adına haftada yaklaşık 20 saatimi gönüllü olarak TGH’ya verdim.

MS: Eğer Nebahat Güçlü ve arkadaşlar o göreve talip olmasaydı TGH bugün batmıştı, bitmişti. Bu gerçeği kimse inkar edemez. Bu konuda Güçlü ve yönetimi takdir ediyorum.

– Sayın Güçlü, TGH’da şu an hangi projeleri yürütüyorsunuz?

NG: Şu an TGH’nın yürüttüğü 5 proje var. “Neue Wege”, “Einbürgerung”, “Starke Jugend”, “Ankerstelle”, “Gönüllü” ve “Deutschkurse” projelerimizde 7 tam kadro ve 5 “Geringfügig” denilen düşük maaşlı personel görev yapıyor. 12 tane yarım kadro çalışan Almanca öğretmeni var.

– Derneklerin delege kontenjanının aidat ödeyen üye sayısına göre değil de TGH’nın potansiyelini yükseltmek amacıyla ‘beyan usulü’ ölçü alınarak tespit edildiği iddiaları var. Bu konuyu açabilir misiniz?

NG: TGH’nın tüzüğü bunu 30 yıldır bu şekilde uyguluyor. İleride üyeler isterlerse bunu genel kurulda değiştirebilirler.

MS: Bu konu, gelecek dönemde gerçekleştirilmesi planlanan tüzük değişikliği ve yeniden yapılanmayla alakalı bir meseledir.

– Sayın Güçlü, 9 Nisan’da aday olmayacağınızı açıkladınız. Gerekçeleri nelerdir?

NG: İki dönemdir TGH’ya başkanlık yapma onurunu taşıyorum. Ama bu görev, ayda bir toplantıya katılarak yapılacak bir iş değil. Haftada yaklaşık 20 saatimi bu işe vermek durumunda kalıyorum ki, bu çok büyük bir sorumluluk. Yeniden aday olmasam da yeni seçilecek yönetime her türlü desteği vermeye hazırım. Biz hep gelecek kuşağımız için TGH binasını satın alma vizyonuyla hareket ettik ve umarım bunu başarırız. İki dönemden sonra
görevi başkalarının almasının demokrasinin gereği olduğunu düşünüyorum. Yepyeni fikir ve becerilerle gelecek olan yönetim TGH için taze nefes olacaktır. Önemli olan TGH’ya sahip çıkılması ve verimli çalışmalar yürütülmesidir. TGH’ya aday olacak yönetimin belirli vasıflara sahip olması gerekir.

– Sayın Sipahi, aday olup seçilirseniz nasıl bir ekiple çalışmak istersiniz?

MS: Aslında ben aday olmadan önce hepimiz 30 yıldır kuruma hizmet veren Ali Kurtuldu’yu aday görmek istedik ama kabul etmedi. Ben de kuruluşundan beri içinde olduğum TGH için uygun görülürse elimi taşın altına koyacağımı bildirdim. Henüz istişare halindeyiz, yani kesinleşmiş bir durum yok. Büyük çoğunluk buna onay veriyorsa, o zaman düşünebilirim dedim. Bu kurumu hep birlikte kısır çekişmelere mahal vermeden yaşatmalı ve güçlendirmeliyiz. Kimse burayı sıçrama tahtası olarak görmemeli ve kimse siyasi görüşlerini bu işin içine karıştırmamalıdır.

– Sayın Güçlü, Sayın Sipahi’nin adaylığına nasıl bakıyorsunuz?

NG: Biz onu 2012 seçimlerinde de kazanmaya çalıştık ama ikna edemedik. Kendince sebepleri vardı, saygı duyduk. Bugün aday olması halinde büyük bir çoğunluğun Mesut Bey’i onaylayacağına inanıyorum ve ben de adaylığını kesinlikle destekliyorum.

Irkçılığa karşı etkin mücadele

– Seçilmeniz halinde TGH’yı nasıl bir gelecek bekliyor? Projeleriniz var mı?

MS: Aday olur ve seçilirsem, TGH’nın kuruluş felsefesi doğrultusunda yapılması gereken temel çalışmaların öncelikli olduğuna inanıyorum. Çünkü TGH burada kalıcı olan toplumumuz için çok önemli bir kurumdur ve sürekli güçlenerek toplumumuzu temsil etmeye devam etmelidir. Buradaki insanlarımızın haklarını korumak, içinde yaşadığımız topluma en iyi şekilde intibak ederek sosyal ve kültürel alanlarda hizmet sunmak ve artarak maruz kaldığımız ırkçılığa karşı birlikte etkin mücadele, bunlar TGH’nın temel amaçlarındandır. TGH herkese eşit mesafede durur, siyasi, dini ve mezhepsel bazda ayrım yapmaz. Yani eşitlik, laiklik, demokrasi, insan hakları, barış, özgürlük, her türlü şiddete karşı olmak TGH’nın temel prensipleridir. Bu doğrultuda özerk toplantı, seminer, etkinlikler düzenlemelidir. Alman siyasi partileri, sendika ve STK’larıyla ilişkiler güçlendirilerek sorun ve taleplerimiz farklı platformlarda dile getirilmelidir. Almanca ve eğitici uyum kurslarının sayısı arttırılmalı, vatandaşlara sosyal ve hukuksal alanda düzenli danışmanlık hizmetleri sunulmalıdır. Şahsen bu alanlarda belirli bir birikime sahip olduğum için tüm faaliyetlerde layıkıyla etkin olabileceğime inanıyorum. Ayrıca TGH’nın daha geniş çevreye açılması da büyük önem arz ediyor.

Geçtiğimiz günlerde TGH’da Prof. Dr. Hakkı Keskin’in konuşmacı olduğu ve referandumu konu alan ‘Niçin hayır diyoruz’ başlıklı bir etkinlik gerçekleştirildi. ‘Evet’ diyenler de TGH’da etkinlik yapmak için başvursa tepkiniz ne olurdu?

M. S. Bildiğim kadarıyla TGH’nın kurucu Başkanı Prof. Hakkı Keskin’in talebiyle ve Referandum ile ilgili görüşlerini paylaşmak için kendisine bu olanak sağlanmıştır. Elbette TGH’nın demokrasiye saygısı ve demokrasiye sahip çıkması yönünde bir misyonu vardır. Bu husustaki duruşu kuruluş felsefesinden gelir. Dolayısıyla siyasi tercihlere saygılı olmakla birlikte bu temel prensip çok önemlidir. Yani demokrasiyi savunan, demokrasiyi kısıtlamayı veya kaldırmayı değil, onu güçlendirmeyi isteyen herkese TGH çatısı altında yer vardır. Karar organı Yönetim Kuruludur. TGH yönetimi de müracaatları değerlendirerek karar verir.

MESUT SİPAHİ KİMDİR?

Hamburg’da mühendislik eğitimi alan Sipahi, 1974 yılında “Türkdanış” teşkilatlanmasında katkılarda bulunmuş ve görev yapmıştır. Yıllarca resmi devlet tercümanlığı, Volkshochschule’de Almanca öğretmenliği de yapan Sipahi, STK’larda gönüllü görevler üstlendi. Sipahi, TGH’nın halen Denetleme Kurulu Sözcüsüdür.

NEBAHAT GÜÇLÜ KİMDİR?

Hamburg’da Politik Bilimler ile Alman Dili ve Edebiyatı eğitimi alan Güçlü, 30 yıldır çeşitli sosyal kuruluşlarda çalıştı, ayrıca gönüllü faaliyetlere destek verdi. 2004 yılından beri siyasetle iç içe olan Güçlü, halen Hamburg Eyalet Parlamentosunda bağımsız milletvekilliğini sürdürüyor.

Etiketler

Yorumla

Buraya yorumunuzu yazabilirsiniz