Türk milletinin Azerbaycanlı kardeşlerini ayrı görmediğini söyleyen  Yıldırım, Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıyan ve diplomatik ilişkileri kuran ilk  ülke olarak o günden bu güne iyi günde de kötü günde de birlikte olduklarını  belirtti.Birlikte önemli projelere imza attıklarını ifade eden Yıldırım, Türk  iş adamlarının Azerbaycan’daki yatırımlarının 10 milyar doların üzerinde  olduğunu, Azerbaycan’ın Türkiye’deki yatırımlarının da 10 milyar doları geçtiğini  bildirdi.

Dağlık Karabağ sorununun çözüm sürecine de değinen Yıldırım, tüm  dünyanın Azerbaycan’ın haklı olduğunu kabul ettiğini fakat çözüm konusunda mesafe  alınamadığını dile getirdi.Yıldırım, “Türkiye her zaman Azerbaycan’ın yanında. Bu sorunun çözümü  sadece Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunun çözümü anlamına gelmiyor. Tüm  bölgenin istikrar ve güvenliği için önemli bir meseledir.” değerlendirmesinde  bulundu.

Başbakan Yıldırım, Türkiye ve Azerbaycan’ın birlikte gerçekleştirdiği  Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı ve TANAP  gibi projelerin önemine değinerek, “Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesinin benim  için özel önemi var. Bakan olduğum yıl bu projeyi gündeme getirdim. O zaman  hiçkimse inanmadı. Herkes dudak büktü, gülümsedi. Fakat mücadele ettik, yılmadık.  Proje, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham  Aliyev’in talimatlarıyla, Gürcistan’ın da ikna edilmesiyle başladı. Uzun sürdü  fakat birçok engele rağmen sonunda projeyi tamamladık. Bir hayalin gerçeğe  dönüşmesi herkes için önemli fakat benim için daha özel önemi var.” diye konuştu.

SURİYE’DEKİ SAVAŞ

Suriye krizi konusundaki soruyu yanıtlayan Yıldırım, Türkiye’nin bu  ülkeyle 911 kilometre sınırı bulunduğunu, dolayısıyla orada yaşanan gelişmelerin  Türkiye için önem arzettiğini bildirdi.Suriye’de 7 yıldır iç savaş yaşandığını ve idari boşluk oluştuğunu  ifade eden Yıldırım, Türkiye’de 3,5 milyondan fazla Suriyeli’nin yaşadığını,  onlarla ekmeklerini paylaştıklarını söyledi.

Yıldırım, “İran, Rusya ve Türkiye olarak çözüm için inisiyatif aldık,  gayret gösteriyoruz. Ateşkesin kalıcı hale gelmesi için öncülük ediyoruz.  Suriye’de birçok ülke var. Gerçek anlamda çözüm için uğraşanları ararsanız  Türkiye dışında fazla ülke yok. Konu Türkiye’nin milli güvenlik meselesidir.  DEAŞ, PKK, PYD/YPG gibi örgütler Türkiye’ye tehdittir. Türkiye olarak Suriye’nin  bir karış toprağında bile gözümüz yok. İstiyoruz ki o bölgeden ülkemize tehdit  sona ersin. Bunun için Afrin’de teröre karşı operasyon yapıyoruz.” dedi.

Son 7 ayda o bölgeden Türkiye’ye bine yakın saldırı  gerçekleştirildiğini hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

“Buna bizim kayıtsız kalmamız beklenemez. Adım adım o topraklardaki  teröristler temizleniyor. Afrin ilçe merkezi de kuşatılmış vaziyettedir. ‘Bu  operasyon niye 50 gün sürdü’ diye soranlar var. Biz başkaları gibi sivil,  terörist farketmeksizin bombalamıyoruz. Bunu söyleyen ülkelerin geçmişlerine  bakıldığında çok ciddi sivil katliamları vardır. Siville teröristi birbirinden  ayırarak gidiyoruz, bu da zaman alıyor. Bazı dostlarımızın bölgedeki faaliyetleri  bizi rahatsız ediyor. Terör örgütleriyle iş birliği yapıp başka terör örgütlerini  yok etmek gibi bir yanlış içerisinde olan NATO ülkeleri var. Onların bir an önce  bu yanlıştan dönmesini istiyoruz.”

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ

Yıldırım, Rex Tillerson’un ABD Dışişleri Bakanlığı görevinden  alınmasından sonra iki ülke ilişkilerinin nasıl gelişeceğinin tamamen ABD’ye  bağlı olduğunu söyledi.

Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye’nin kırmızı çizgileri bellidir. Teröre karşı mücadelede  arkasında ABD de olsa Türkiye için farketmez ve gereği neyse yaparız. ABD,  Türkiye’de demokratik düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışan FETÖ liderine  sahip çıkmamalı ve derhal iade etmelidir. Bizim için ciddi tehdit olan teröre  karşı net bir tavır sergilemeli ve teröristlerle iş birliğinden vazgeçmelidir.  Türk halkının olumlu kanaatini kazanacak adımlar atmalıdır. Türkiye-ABD  ilişkileri kişilere bağlı değildir. İlişkilerin geleceğini prensipler  belirleyecektir. Türkiye bölgede istikrar ve barışı temsil ediyor. Komşularımızla  iyi geçinmek, dostluklarımızı artırmak, düşmanlıklarımızı azaltmak istiyoruz. Ama  birisi ülkemize göz dikerse, kötü emeller beslerse bunu da karşılıksız  bırakmayız. Daha önce Mike Pompeo ile CIA başkanıyken Türkiye’de görüştük.  Oldukça verimli bir görüşme yapmıştık. Yeni görevinde biz önyargılı değiliz.  Performansını göreceğiz ona göre biz de gereğini yapacağız.”