Alman bürokrasisinde Türkiye düşmanlığı akıl almaz boyutlara ulaştı. Onlara göre Türkiye gidilemeyecek kadar tehlikeli ve seçimle iş başına gelen Erdoğan “diktatör”!
Nebahat Uzun
HAMBURG- Hamburg’da yaşayan ve 5 yıl önce ayrıldığı Tunuslu eşinin, kızını Tunus’a kaçırmasından korktuğu için başka bir ülkeye tatile göndermek istemeyen Türk anne Hasret Z. Alman yetkililerin söylemleri karşısında adeta şok yaşadı. Gençlik Dairesi görevlisi, genç anneye, “Asıl senin Türkiye’ye gitmeni yasaklamak lazım. Zira Türkiye, diktatör Erdoğan yüzünden daha da tehlikeli. Ben asla oraya gitmem. Sen Türkiye’ye yerleşmeye karar verirsen kızını bir daha onun elinden alamayız. Arap ülkelerinden almak bizim için daha kolay” şeklinde karşılık verdi. Gençlik Dairesi’nden diğer bir görevli de Arap ve Türk kanunlarının aynı olduğunu, ama Türkiye’nin daha tehlikeli olduğunu iddia etti. Duydukları karşısında şaşkına dönen Hasret Z. “Eski eşimden radikal çevreye yakın olduğu ve üzerimde baskı kurmaya çalıştığı için ayrıldım” dedi.
KARŞI TARAF RADİKAL
Eski eşinin radikal eğilimlerinden Gençlik Dairesi’nin de haberdar olduğunu vurgulayan Hasret Z. “Buna rağmen bana bu şekilde tepki göstermeleri akla ve mantığa sığmayan bir durumdur. Eski eşim kızımla birlikte İspanya’ya tatile gitmek istediğini söyleyince inanmadım. Zira radikal birisinin sahilde tatil yapması çok da inandırıcı değil. Zaten kızımın daha önce bana ‘Babam ve ben Müslümanız, sen Hıristiyan’sın’ gibi cümleler sarf etmesi beni endişelendirmişti. Çocuğun nerede ikamet edeceğine karar verme hakkı bende olduğu için izin vermedim ve o da bana dava açtı. Mahkemeden önce Gençlik Dairesi çalışanı ile görüştüm. Görevli bana hangi ülkeden olduğumu sordu, ben de Türk olduğumu söyleyince Türkiye’nin Erdoğan tarafından diktatörlükle yönetilmesinden ötürü tehlikeli olduğunu, asıl benim oraya gitmemem
gerektiğini söyledi” şeklinde konuştu.
AYNI ZİHNİYET
Hasret Z. görevlinin kendisine “Sizin gibi Türkler bu diktatörü destekliyor” şeklinde suçlama da yönelttiğini ifade etti. Aynı kişinin aynı soruyu mahkemede de sorduğunu ve aynı yorumu yaptığını söyleyen Hasret Z. “Bu kez de hâkim, Gençlik Dairesi görevlisinin düşüncelerine katıldığını söyledi. Avukatım da tüm bunlara şahit oldu. Bizim konumuz çocuğun babasıyla dış ülkeye gidip gitmemesi iken bir anda önyargılarla dolu bir siyasi tartışmanın içinde kaldım” dedi. Bu defa eski eşinin, “Ben dış ülkeye gidemezsem sen de Türkiye’ye gidemezsin” söyleminde bulunduğu ifade eden Hasret Z. “Gelecek sene eski
eşim yine aynı talepte bulunduğunda aynı sorunları yaşayacağız. Kızımın babası tarafından Tunus’a kaçırılmasından ve onu bir daha hiç görememekten çok korkuyorum. Zira oralarda annelerin çok da
fazla söz hakları yok ve ben bir daha kızımı göremeyebilirim. Kızım da aşırı radikal bir babanın baskısı altında kalabilir” diye
konuştu.
Yorumla